Yapay zekâ yatırımlarına hız veren küresel şirketler, genç çalışanlar için yeni bir belirsizlik dönemi başlatıyor. İngiltere merkezli British Standards Institute (BSI) tarafından yayınlanan araştırmaya göre, işletmelerin neredeyse yarısı yapay zekâya yatırım yapmak için giriş ve staj seviyesindeki çalışan sayısını azalttı.
Genç Mezunlar Yapay Zekâ Dalgasının İlk Kurbanı Oluyor
Araştırma, sekiz farklı ülkeden iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Katılımcıların yüzde 39’u, yapay zekâ yatırımlarını artırmak amacıyla yeni mezun ve alt kademe çalışan sayısını azalttığını bildirdi. Yüzde 43’lük bir kesim ise önümüzdeki yıl benzer bir azaltma planı içinde olduğunu belirtti.
Şirket yöneticilerinin yarısı, yapay zekâ sayesinde çalışan sayısını düşürmeyi başardığını ifade etti. Ancak aynı araştırmada, işletmelerin büyük çoğunluğunun bu yatırımlardan henüz kayda değer bir kazanç elde edemediği görüldü.
Massachusetts Institute of Technology (MIT) tarafından yapılan son çalışma, işletmelerin yüzde 95’inin yapay zekâ yatırımlarından herhangi bir geri dönüş alamadığını ortaya koydu. IBM’in yaptığı araştırmada da şirket yöneticilerinin çoğu, yapay zekâya gerçek faydadan çok geri kalma korkusuyla yöneldiğini belirtti.
BSI raporunda, işletmelerin yapay zekâyı yenilik ve rekabet avantajı sağlayan bir araç olarak gördüğü, ancak bu yaklaşımın çoğunlukla rakiplerinden geri kalma endişesinden kaynaklandığı ifade edildi. BSI, iş dünyasının kısa vadeli maliyet avantajı uğruna genç çalışanların kariyer gelişimini riske attığını vurguladı. Kuruma göre, salgın döneminde eğitim süreçleri aksayan genç kuşak, şimdi de yapay zekâ kaynaklı işsizlik tehlikesiyle karşı karşıya.
Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 56’sı kariyerine yapay zekâ öncesi dönemde başlamış olmaktan memnun olduğunu söyledi. Yüzde 43’ü ise kariyerlerine bugün başlasalardı aynı becerilere sahip olamayacaklarını dile getirdi. Bu tablo, gençlerin iş hayatına adım atarken karşılaştıkları engelleri daha da belirgin hâle getiriyor.
BSI, şirketlerin finansal raporlarını da inceleyerek “otomasyon” kavramının “eğitim” veya “yetenek geliştirme”ye göre yedi kat daha fazla kullanıldığını belirledi. Bu durum, işletmelerin teknolojiye yaptığı yatırımların insan kaynağına yaptığı yatırımlardan çok daha öncelikli hâle geldiğini gösteriyor.
Stanford Üniversitesi tarafından yapılan araştırma da bu durumu destekliyor. Çalışmaya göre, yapay zekâ etkisine en açık mesleklerde yüzde 13’lük bir istihdam düşüşü yaşandı. En fazla etkilenen kesim ise 20 ila 24 yaş arası yeni mezunlar oldu.
BSI, giriş seviyesindeki işlerin ortadan kalkmasının gelecekte yöneticilik pozisyonlarında ciddi deneyim eksikliği yaratabileceğini belirtiyor. Kurum, yapay zekâ ile desteklenen bir iş gücü oluşturulmasının gerekli olduğunu, aksi hâlde organizasyonların uzun vadeli liderlik kadrolarını yetiştiremeyeceğini ifade ediyor.
Raporda, “Gelecek, makinelerin taklit edemeyeceği yaratıcılık, empati ve iş birliği gibi becerilere ait olacak” değerlendirmesi yer aldı. Uzmanlar, işletmelerin teknolojik yatırımlarla birlikte insan odaklı yetkinlikleri geliştirmeye de önem vermesi gerektiğini savunuyor.