İzlandalı yazılım geliştiricisi Ólafur Waage, Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) OPS-SAT uydusunda “Doom” çalıştırarak sıra dışı bir deneye imza attı. 1993 yapımı efsanevi oyunun, ilk kez Dünya yörüngesinde çalışan bir bilgisayarda oynatılması teknoloji dünyasında ilgi uyandırdı.
Uydu Ekranı Yerine Kamera Kullanıldı
Waage, ESA mühendisi Georges Labrèche’nin desteğiyle uydunun uçuş bilgisayarına “Doom”un demoversiyonunu entegre etti. ESA’nın açıklamasına göre OPS-SAT, ajansın bugüne kadar uzaya gönderdiği en güçlü bilgisayar sistemine sahip uydu olarak tanımlanıyor.
Geliştirici, oyunun ESA’nın uçan laboratuvar olarak nitelendirdiği OPS-SAT üzerinde test edildiğini açıkladı. Uydu üzerinde ekran bulunmadığı için, yazılımcı ekibi oyunun ilerleme verilerini metin olarak Dünya’ya aktaran bir sistem kurdu. Bu sistem, oyun içi hareketleri, düşman öldürme sayısını ve keşfedilen gizli alanları raporladı.
Waage, yalnızca metin verisiyle yetinmek istemedi. Ekip, uydunun Dünya’ya bakan kamerasını yeniden yapılandırarak oyun ekran görüntülerini gerçek zamanlı olarak üretmeyi başardı. Bu süreçte görüntüler Doom’un 1993’teki renk sınırlamalarına göre yeniden düzenlendi.
OPS-SAT’ın grafik kartı bulunmadığı için oyun görüntüleri doğrudan oluşturulamadı. Ancak ekip, uydunun yer kamerasını kullanarak oyun içi gökyüzünü gerçek Dünya görüntüleriyle değiştirdi. Bu yöntemle elde edilen karelerde Doom evreniyle Dünya manzarası birleşti.
Waage, deneyin amacının yüksek maliyetli uzay araçlarında aşırı temkinli davranma anlayışını kırmak olduğunu söyledi. “Çok değerli araçlara deneysel bakış açısıyla yaklaşmak gerekiyor” diyen geliştirici, bu girişimiyle uzayda yazılım denemelerine yeni bir boyut kazandırdı.
ESA’nın 2019’da yörüngeye yerleştirdiği OPS-SAT, araştırmacıların yeni yazılım testleri yapabilmesi için geliştirilen bir platform olarak tanımlanıyor. Uydu daha önce de uzayda ilk dijital satranç oyunu ve ilk borsa işlemi gibi deneysel projelere ev sahipliği yaptı. Waage, projenin Ubuntu Zirvesi’nde tanıtıldığını belirterek “Bu sadece benim değil, ESA mühendislerinin de ortak başarısı” ifadelerini kullandı.