Microsoft’un yapay zekâ biriminden sorumlu yöneticisi Mustafa Suleyman, CNBC’ye verdiği röportajda yalnızca biyolojik varlıkların bilince sahip olduğunu söyledi. Suleyman’a göre yapay zekâ ne kadar gelişirse gelişsin, insan gibi hissedemiyor.
Yapay Zekâ Duyguları Taklit Ediyor
Yapay zekânın özünde bilinçli deneyimi taklit eden bir sistem olduğunu vurgulayan Suleyman, mevcut dil modellerinin duygusal tepkileri yalnızca benzetim yoluyla üretebildiğini açıkladı. Suleyman’a göre, bir yapay zekâ acı çektiğini ifade etse dahi bu, gerçek bir duyguya işaret etmeyen ileri düzeyde bir simülasyondan ibaret.
Suleyman, yapay zekânın yalnızca bir deneyim anlatısı oluşturduğunu vurguladı. Modelin görünürde bilinçli gibi davrandığını ancak bu durumun tamamen programlanmış bir yanılsama olduğunu söyledi. “İnsan, acı çektiğinde fiziksel bir tepki verir. Yapay zekâysa yalnızca o tepkiyi taklit eder” sözleriyle durumu özetledi. Bu yaklaşım, filozof John Searle’ün biyolojik natüralizm görüşüyle örtüşüyor. Bu felsefi anlayış, bilincin yalnızca canlı bir beynin işleyişiyle ortaya çıkabileceğini savunuyor.
Suleyman, bilincin yalnızca hissedebilen varlıklarda bulunduğunu belirterek bunun hak kavramıyla da doğrudan ilişkili olduğunu dile getirdi. İnsanların haklara sahip olmasının temelinde acı çekebilme yetisinin bulunduğunu söyleyen Suleyman, “Yapay zekâların böyle bir sistemi yok. Onlar sadece simülasyon üretiyor” dedi. Bu açıklama, yapay zekânın gelecekte insana benzer haklara sahip olup olamayacağına dair tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Suleyman, Microsoft’un stratejisinin insan odaklı yapay zekâ geliştirmek olduğunu açıkladı. Şirketin hedefinin, yapay zekânın insanın hizmetinde çalışan bir araç olarak kalmasını sağlamak olduğunu belirtti. Ayrıca Microsoft’un erotik sohbet botları geliştirmeyeceğini, bunun yerine kullanıcıyla daha gerçekçi diyalog kuran “Real Talk” özelliğini Copilot’a entegre ettiklerini hatırlattı. Bu özellik, kullanıcının söylediklerini sorgulayarak daha samimi bir etkileşim oluşturmayı amaçlıyor.
Suleyman, yapay zekâya yönelik temkinli yaklaşımın önemine de değindi. Teknolojiden korkmayanların, onu tam anlamıyla anlamadığını belirterek ihtiyatlı olmanın gerekliliğini vurguladı. Suleyman ayrıca yapay zekâya karşı şüphe duymanın sağlıklı bir tutum olduğunu, bu sayede gelişmelerin daha kontrollü ilerleyebileceğini söyledi.