Microsoft, Windows işletim sisteminde karşılaşılan hataları daha hızlı çözmek için geliştirdiği “Known Issue Rollback (KIR)” sisteminin nasıl çalıştığını açıkladı. Şirket, yeni paylaştığı teknik belgede bu özelliğin özellikle kurumsal ortamlarda nasıl devreye alındığını ayrıntılı şekilde anlattı.
KIR, Güncelleme Sorunlarını Geri Alma Mantığıyla Çalışıyor
Windows güncellemeleri bazen beklenmedik hatalara yol açabiliyor. Microsoft, geçmişte bu tür durumlarda kullanıcıların tüm güncellemeyi kaldırmasını veya yeni bir yama beklemesini öneriyordu. Bu süreç, özellikle büyük işletmelerde verimliliği ciddi biçimde düşürüyordu. 2020 yılında Windows 10’un 2004 sürümüyle tanıtılan KIR sistemi ise bu soruna kalıcı bir çözüm getirdi.
KIR, güncellemelerde yer alan “çalışma zamanı özellik bayraklarını” kullanarak hatalı kodun devre dışı bırakılmasını sağlıyor. Sistem, hangi kod bloğunun çalıştırılacağına Grup İlkesi (Group Policy) üzerinden karar veriyor. Böylece Microsoft, bir güncellemede hata tespit ettiğinde yalnızca ilgili kod parçasını geri alıyor. Bu yöntem yalnızca güvenlik dışı güncellemelerde geçerli oluyor.
Kurumsal ağlarda bilgi işlem yöneticileri KIR’i Grup İlkesi şablonları üzerinden manuel olarak etkinleştirebiliyor. Ev kullanıcılarında ise sistem otomatik biçimde Windows Update aracılığıyla devreye giriyor. Microsoft, çoğu zaman KIR yamalarının sorunlu güncellemeler geniş çapta yayılmadan önce dağıtıldığını, bu sayede birçok kullanıcının hata fark etmeden sistemini kullanmaya devam ettiğini belirtiyor.
Microsoft’un açıklamasına göre, herhangi bir hata raporu alındığında ekipler öncelikle kök neden analizi (RCA) gerçekleştiriyor. Bu analiz sonucunda geri alma işlemi gerekli görülürse KIR yapılandırması Windows Update üzerinden gönderiliyor. Güncelleme, etkilenen bilgisayarlarda genellikle 24 saat içinde yükleniyor. Sistem, yeni kodu devre dışı bırakarak önceki kararlı sürüme geçiş yapıyor.
Microsoft, KIR’in Windows ekosisteminde hatalara karşı hızlı tepki verebilme açısından kritik bir rol üstlendiğini belirtiyor. Şirket, gelecekte bu sistemin kapsamını genişleterek kullanıcı deneyimini daha kararlı hale getirmeyi hedefliyor.