Silicon Valley merkezli girişim Fortytwo, geçen yıl kişisel bilgisayarlarda çalışan küçük yapay zekâ modellerini merkezi olmayan bir ağda birleştirme fikriyle kuruldu. Şirket, bu yöntemin büyük yapay zekâ servislerine kıyasla daha verimli ve düşük maliyetli olduğunu savunuyor.
Küçük Modellerle Büyük Sonuçlar Elde Ediliyor
Fortytwo’nun kurucu ortağı ve CEO’su Ivan Nikitin, sistemlerinin yalnızca yenilik arayışıyla değil, pratik bir ihtiyaçtan doğduğunu belirtiyor. Giderek artan veri merkezleri talebi ve işlem gücü sınırlamaları, onları farklı bir çözüm arayışına yönlendirdi. Fortytwo, “sürü çıkarımı” adını verdiği yaklaşımıyla birden fazla küçük modeli aynı anda çalıştırıyor. Her model, belirli bir göreve odaklanıyor. Ardından sistem, bu modellerin çıktısını değerlendirerek en doğru yanıtı seçiyor.
Bu yöntem, büyük dil modellerinde sıkça görülen akıl yürütme döngülerine takılma sorununu azaltıyor. Büyük modeller karmaşık sorularda hata yapabilirken küçük modellerin ortak çalışması daha dengeli sonuçlar sunuyor. Ayrıca sistem, pahalı veri merkezlerine bağımlı olmadığı için enerji ve maliyet açısından daha avantajlı.
Nikitin, yaptıkları testlerde Fortytwo’nun GPT-5, Google Gemini 2.5 Pro, Anthropic Claude Opus 4.1 ve DeepSeek R1 modellerini bazı akıl yürütme testlerinde geride bıraktığını açıkladı. Şirketin performansını ölçtüğü testler arasında GPQA Diamond, MATH-500, AIME 2024 ve LiveCodeBench yer aldı. Fortytwo’nun ağı, farklı yapay zekâ modellerinin birbirine bağlandığı merkezi olmayan bir sistemle çalışıyor. Bu sistemde her bilgisayar düğüm görevi görüyor. Düğümler, verileri paylaşmadan yalnızca sonuçları iletiyor. Bu yöntem kullanıcı gizliliğini güçlendiriyor.
Nikitin, sistemin masaüstü bilgisayarlardan mobil cihazlara kadar geniş bir donanım yelpazesinde çalışabileceğini ifade etti. Şirket, güvenli işlem ortamı sunan Acurast adlı mobil ağla iş birliği yapıyor. Böylece kullanıcı verileri şifrelenmiş şekilde işlenebiliyor. Fortytwo, gizliliği artırmak amacıyla gelecekte girdi verilerine gürültü eklemeyi de planlıyor. Bu sayede verilerin kaynağı tespit edilemeyecek.
Fortytwo’nun hedefi, yapay zekâya ilgi duyan bireylerin kendi bilgisayarlarını ağa dahil ederek katkı sağlamasını teşvik etmek. Katılımcılar, modellerini yerel olarak çalıştırıp sistemin işlemlerine destek verdiklerinde kripto para ödülü kazanacak.
Şirketin geliştirdiği FOR token, bu ödüllerin dağıtılmasında kullanılacak. Kullanıcılar, bilgisayarlarının işlem gücünü paylaşarak pasif gelir elde edebilecek. Nikitin, sistemin elektrik maliyetini karşılayacak ve ek gelir sağlayacak kadar kazanç sunacağını belirtiyor. Fortytwo’nun test ağında şu anda 200 ile 800 arasında bilgisayar aktif durumda. Şirketin bugüne kadar 145 milyon FOR token dağıttığı biliniyor.
Fortytwo, sistemin yalnızca bireyler için değil, işletmeler için de alternatif bir altyapı sunabileceğini vurguluyor. Şirket, gelecekte bu ağın yazılım geliştirme, tıp, veri analizi ve derin araştırma gibi alanlarda kullanılmasını hedefliyor.
Nikitin, amaçlarının dünyanın farklı yerlerinden araştırmacıların tek bir ağ üzerinde birlikte çalışabileceği sürdürülebilir bir yapı kurmak olduğunu söylüyor. Fortytwo, merkezi sistemlerin sınırlarını aşarak yapay zekâ alanında yeni bir iş birliği modeli oluşturmayı amaçlıyor.
