Ford’un Üst Yöneticisi Jim Farley, Tesla ve Çinli üreticilerin elektrikli araçlarını inceledikten sonra otomotiv sektöründeki farkın sandığından çok daha büyük olduğunu söyledi. Farley, bu deneyimin Ford’un geleceğine yön veren stratejik değişikliklerin önünü açtığını açıkladı.
Tesla ve Çinli Elektrikli Araçlar Ford’un Planlarını Yeniden Şekillendirdi
Jim Farley, “Office Hours: Business Edition” adlı podcast programında yaptığı açıklamada, Tesla Model 3’ü ve Çinli markaların elektrikli araçlarını parçalara ayırdıklarında gördükleri karşısında şaşkınlık yaşadıklarını belirtti. Farley, Ford’un Mustang Mach-E modelinde Tesla’ya kıyasla yaklaşık 1.6 kilometre daha fazla elektrik kablosu bulunduğunu, bunun hem aracın ağırlığını artırdığını hem de daha büyük ve pahalı bir batarya gerektirdiğini ifade etti.
Otomotiv sektöründe rakip modellerin parçalarına ayrılarak incelenmesi sıkça uygulanan bir yöntem olarak biliniyor. Çinli akıllı telefon üreticisi Xiaomi’nin de Tesla Model Y’yi bu şekilde analiz ettiği hatırlatılıyor.
Farley, 2020 yılından bu yana sürdürdüğü CEO’luk görevinde Ford’un elektrikli araç faaliyetlerini Model E adını verdiği yeni bir birim altında topladı. Her ne kadar bu bölüm 2024 yılında 5 milyar dolardan fazla zarar etmiş olsa da Farley, alınan kararın uzun vadede doğru olduğunu düşünüyor. Şirketin elektrikli araç operasyonlarının yatırımcılara karşı şeffaf olması gerektiğini vurgulayan Farley, zor problemlerin üstesinden gelmek için hızlı adımlar atılması gerektiğini belirtti.
Farley, zorlukları kamuoyu önünde çözmenin şirket içinde öğrenme sürecini hızlandırdığını dile getirdi. Bu yaklaşımın Ford’un gelecekteki rekabet gücünü artıracağına inandığını söyledi.
Farley, Çinli elektrikli araç üreticilerinin Batılı rakiplerine göre büyük bir avantaja sahip olduğunu sık sık dile getiriyor. Çin pazarındaki yeni araç satışlarının yaklaşık yüzde 50’sini elektrikli modellerin oluşturduğunu belirten Farley, bu oranın ABD’de yalnızca yüzde 10 civarında olduğunu söyledi.
Çinli markaların uygun fiyatlı ve teknolojik açıdan gelişmiş modellerle Avrupa ve diğer pazarlarda hızlı bir şekilde büyüdüğünü belirten Farley, bu markaların küresel otomotiv sektöründe baskın bir konuma ulaştığını ifade etti. BYD gibi markaların dünya genelinde pazar payını artırmasının Ford gibi geleneksel üreticileri yeni çözümler geliştirmeye yönelttiğini ekledi.
ABD’de elektrikli araç satışları artış gösterse de pazarın beklenenden yavaş ilerlediğini söyleyen Farley, Amerikan tüketicilerin yüksek fiyatlı modellerden ziyade uygun maliyetli seçenekleri tercih ettiğini belirtti.
Bu tablo karşısında Ford, yeni bir üretim hattı kurarak stratejisini değiştirdi. Farley, ağustos ayında duyurduğu yeni üretim hattının Tesla ve BYD gibi markalarla rekabet etmeyi hedeflediğini açıkladı. Bu hattın ilk ürünü, 30.000 dolar fiyat etiketine sahip orta boy bir elektrikli kamyonet olacak. Modelin 2027 yılında satışa çıkması planlanıyor.
Jim Farley, Ford’un küresel bir marka olma hedefinden vazgeçmeyeceğini söyledi. Çinli üreticilerin hızla büyüyen pazar payına rağmen, Ford’un yenilikçi üretim anlayışıyla sektörde varlığını güçlendireceğini ifade etti. Farley, elektrikli araçların gelecekte hem çevresel sürdürülebilirlik hem de ekonomik rekabet açısından belirleyici olacağını vurguladı.