Elon Musk Dünya’nın İklimini Uydu Ağıyla Kontrol Etmeyi Planlıyor

Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk, gezegenler arası yaşam hedeflerine odaklanmasına rağmen zaman zaman Dünya’nın geleceğine dair açıklamalar yapıyor. Musk, bu kez küresel ısınmaya karşı alışılmışın dışında bir fikirle gündeme geldi. Ünlü girişimci, Güneş’ten gelen ışığı kontrol ederek iklim değişikliğini durdurmayı amaçlayan yapay zekâ destekli bir uydu sistemi kurmak istediğini duyurdu.

Musk’ın Uydu Planı Yeni Bir Tartışmayı Başlatıyor

Musk, X platformunda yaptığı paylaşımda “Güneş enerjisiyle çalışan büyük bir yapay zekâ uydu ağı, Dünya’ya ulaşan güneş ışığını küçük oranlarda ayarlayarak küresel ısınmayı önleyebilir” ifadelerini kullandı. Bu paylaşım, bilim çevrelerinde uzun süredir tartışılan “Güneş mühendisliği” kavramını yeniden gündeme taşıdı.

Musk’ın yönetimindeki SpaceX, hâlihazırda 9.000’e yakın Starlink uydusunu yörüngede bulunduruyor. Bu uydular, internet erişimini genişletme amacıyla kullanılmasına rağmen gökbilimciler tarafından gözlem çalışmalarını engellediği gerekçesiyle eleştiriliyor. Musk’ın yeni planı ise bu uyduların çok ötesinde, küresel ölçekte enerji akışını etkileyebilecek bir sistem öngörüyor.

Bir takipçisinin “Bu kadar hassas ayarlamalar iklim dengesini bozmaz mı?” sorusuna Musk yalnızca “Evet” yanıtını verdi. Ardından “Küresel ısınmayı veya aşırı soğumayı önlemek için çok küçük düzeltmeler yeterli olur. Dünya geçmişte defalarca buzul çağlarından geçti” açıklamasında bulundu.

Güneş’ten gelen enerjiyi kısmen engelleyerek sıcaklık artışını yavaşlatmayı hedefleyen Güneş mühendisliği yöntemleri, uzun süredir bilim dünyasında tartışılıyor. Bu yöntemler arasında en çok öne çıkanlar, deniz bulutu parlaklaştırma ve stratosferik aerosol enjeksiyonu çalışmaları.

Deniz bulutu parlaklaştırma yönteminde bulutlara yansıtıcılığı artıran parçacıklar ekleniyor. Stratosferik aerosol enjeksiyonu tekniğinde ise sülfür dioksit gibi maddeler atmosferin üst katmanlarına salınarak Güneş ışınlarının bir kısmının uzaya geri yansıtılması amaçlanıyor. Ancak bu yöntemlerin küresel iklim sisteminde geri dönülmesi güç sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor.

Musk’ın ortaya koyduğu fikir, mevcut Güneş mühendisliği yöntemlerinden oldukça farklı. Plan, yapay zekâ kontrollü uyduların Güneş ışınlarının Dünya’ya ulaşma oranını anlık olarak ayarlamasına dayanıyor. Musk, bu sistemin insanlığın “Kardashev Tip II” uygarlığına geçiş sürecinin bir adımı olabileceğini savunuyor. Bu kavram, tüm Güneş enerjisini doğrudan kullanabilen ileri bir medeniyeti tanımlıyor.

Uzmanlar, böylesine büyük bir sistemin gezegenin enerji dengesini etkileme gücüne sahip olmasının beraberinde ciddi riskler getireceğini belirtiyor. Küresel iklim, karmaşık bir yapıya sahip olduğundan Güneş ışığındaki en küçük değişiklik bile beklenmedik sonuçlar doğurabilir.

Musk’ın önerisi, teknolojinin iklim yönetimi alanındaki potansiyelini yeniden gündeme getirirken aynı zamanda etik ve çevresel sınırların da sorgulanmasına yol açtı. Bilim dünyası, böylesi bir girişimin fayda sağlamadan önce iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.