Son yıllarda şirketlerin dijital dönüşüm yatırımları hızla büyüyor. Ancak yeni araştırmalar, bu dönüşüm süreçlerinin çalışanlarda tükenmişlik yarattığını ortaya koyuyor. Özellikle uzun süren projeler ve yoğun iş yükü, çalışanlarda yorgunluk ve motivasyon kaybına neden oluyor.
Yoğun Dönüşüm Süreçleri Çalışanları Zorluyor
Emergn tarafından yapılan küresel araştırma, dijital dönüşüm projelerinde görev alan çalışanların yarısının “dönüşüm yorgunluğu” yaşadığını ortaya koydu. Katılımcıların yüzde 45’i sürekli iç değişimlerin stres yarattığını belirtirken yüzde 36’sı bu nedenle işten ayrılmayı düşündüğünü söyledi.
Emergn CEO’su Alex Adamopoulos, şirketlerin dijital dönüşümü bir zorunluluk olarak gördüğünü ancak çalışanların üzerindeki baskının göz ardı edildiğini dile getirdi. Adamopoulos, “Dönüşüm insanları yormamalı, gelişim için alan açmalı. Fakat günümüzde pek çok şirket, faaliyeti ilerleme sanıyor” ifadelerini kullandı.
Araştırmaya göre son yıllarda yapay zekâ odaklı projelerin hızla yayılması, çalışanlar üzerindeki baskıyı artırdı. Katılımcıların yüzde 55’i, yapay zekâ projelerinin dönüşüm yorgunluğunu derinleştirdiğini belirtti. Uzmanlar, birçok şirketin yeni teknolojileri hızlı biçimde benimsemeye çalıştığını ancak çalışanların bu değişime yeterince hazırlanmadığını söylüyor.
Emergn raporunda dijital dönüşüm süreçlerinde en büyük problemin planlama eksikliği olduğu da vurgulandı. Katılımcıların yüzde 31’i dönüşüm hedefleri hakkında yeterli bilgilendirme yapılmadığını, yüzde 42’si ise gerekli eğitim desteğini alamadığını söyledi. Uzmanlara göre birçok şirket, çalışanlarını sürece dâhil etmeden karar alıyor. Bu yaklaşım hem iletişim eksikliğine hem de üretkenlik kaybına yol açıyor.
Gartner tarafından hazırlanan rapor, dijital dönüşümde başarıya ulaşan şirketlerin ortak bir özelliğine dikkat çekiyor. Rapora göre “dijital öncüler” olarak tanımlanan işletmeler, dönüşüm sürecini yalnızca bilgi teknolojileri departmanına bırakmıyor. Üst düzey yöneticiler de sürece doğrudan katılıyor.
Uzmanlar, dijital dönüşümün yalnızca teknolojik bir yenilenme olmadığını hatırlatıyor. Sürecin merkezine insanı koyan, eğitim ve iletişime ağırlık veren şirketlerin daha sürdürülebilir sonuçlar elde ettiği belirtiliyor. Adamopoulos’a göre asıl mesele, dijital araçların hızla entegre edilmesi değil, bu araçların çalışanların verimliliğini artıracak şekilde kullanılması. Dijital dönüşümün başarısı, sadece yazılıma değil çalışanların değişime ne kadar hazır olduğuna da bağlı görünüyor.
