Çinli araştırmacılar, görünmezlik teknolojisine sahip savaş uçaklarını tespit edebilecek yeni bir kuantum radar sistemi geliştirdiklerini açıkladı. “Radarlar Dergisi”nde yayımlanan makaleye göre sistem, elektronları ışık hızına yakın bir şekilde hızlandırarak güçlü manyetik alanlardan geçirdiğinde oluşan elektromanyetik bir girdapla çalışıyor. Bu yöntem, radar dalgalarının daha karmaşık şekilde yönlendirilmesini sağlayarak hedeflerin izini sürebilecek düzeye ulaşmayı amaçlıyor.
Kuantum Radar Geliştirme Çalışmaları Sürüyor
Tsinghua Üniversitesi’nden Zhang Chao liderliğindeki ekip, radarın klasik sistemlerden farklı olarak mikrodalga girdapları oluşturduğunu ve bu sayede gelişmiş gizlilik kaplamalarına sahip uçakları tespit edebileceğini belirtti. Araştırmacılar, sistemin performansının hedefin gizlenme düzeyine göre arttığını öne sürdü. Çalışmada, parçacıkların zaman geçse de dönme momentini koruduğu, bu sayede menzil kaybı yaşamadan algılama yapabildiği iddia edildi.
Dünyanın ilk dört kanallı ultra düşük gürültülü yarı iletken tek foton dedektörü
Einstein’ın teorileri bu tür bir davranışın fiziksel olarak mümkün olmadığını gösterse de ekip, kuantum mekaniğinin farklı prensipler sunduğunu ifade etti. Bilim insanları, sistemin uzun mesafelerde ve olumsuz hava koşullarında bile çalışabileceğini iddia etti.
Kuantum radarın başarıyla çalışması hâlinde, özellikle tartışmalı hava sahalarında Çin’e ciddi bir üstünlük kazandırabileceği düşünülüyor. Ancak birçok uluslararası bilim insanı, projenin iddia edildiği kadar etkili olmayabileceğini savunuyor.
Fransa Havacılık ve Uzay Ajansı’ndan radar fizikçisi Fabrice Boust, “Çin ilk duyuruyu yaptığında radarın çalışmadığına inanıyordum ama tepki yaratmak istedikleri açıktı” ifadelerini kullandı. Science dergisinde yayımlanan raporlar da kuantum radarların aşırı düşük sıcaklıklarda çalışabildiğini, bu nedenle gerçek savaş koşullarında kullanılamayacağını ortaya koydu.
Çinli araştırmacıların 2016’da benzer bir sistemin test edildiğini açıklaması da o dönem bilim çevrelerinde kuşkuyla karşılanmıştı. Pek çok uzman, söz konusu teknolojinin hâlen teorik aşamada olduğunu ve pratikte uygulanmasının zor olduğunu belirtiyor.
