Cambridge Üniversitesi ve Meta tarafından yürütülen yeni bir araştırma, 4K ve 8K çözünürlüklü televizyonların ortalama bir salonda fark edilebilir bir avantaj sunmadığını ortaya koydu. Uzmanlara göre, benzer boyuttaki 2K ekranlar ile ultra yüksek çözünürlüklü modeller arasında insan gözü açısından belirgin bir keskinlik farkı bulunmuyor.
Araştırma İnsan Gözünün Algılama Sınırını Ortaya Koydu
Araştırma ekibi, insan gözünün çözünürlük sınırını belirlemek amacıyla bir dizi deney gerçekleştirdi. 27 inçlik 4K bir monitör, izleyiciden farklı uzaklıklarda konumlandırıldı. Normal veya düzeltilmiş görme yetisine sahip 18 katılımcıya farklı renklerde ince çizgilerden oluşan görüntüler gösterildi. Katılımcılar, bu görüntüler arasında çizgileri içeren görüntüyü ayırt etmeye çalıştı.
Dr. Maliha Ashraf liderliğindeki ekip, çizgilerin gözle seçilemediği noktayı “çözünürlük sınırı” olarak tanımladı. Araştırma sonucunda insan gözünün sanılandan daha yüksek bir ayrım gücüne sahip olduğu belirlendi. Katılımcıların gri tonlamalı görüntülerde ortalama 94 piksel/derece (PPD), kırmızı ve yeşil desenlerde 89 PPD, sarı ve mor desenlerde ise 53 PPD ayırt edebildiği tespit edildi.
Araştırmacılar, elde edilen verileri televizyon boyutları ve izleme mesafeleriyle birleştirerek kapsamlı bir tablo oluşturdu. Bu tabloya göre, çoğu kullanıcı için 4K çözünürlük, insan gözünün algılama sınırını zaten aşmış durumda. 8K gibi daha yüksek çözünürlüklü ekranlar ise pratikte ekstra bir netlik kazandırmıyor.
Dr. Ashraf, “Eğer 2.5 metre mesafeden 44 inçlik bir 4K televizyon izliyorsanız, zaten gözünüzün ayırt edebileceğinden daha fazla detayı görüyorsunuz” ifadelerini kullandı. Bu da, daha yüksek çözünürlüklü bir televizyona geçişin görüntü keskinliğinde gözle görülür bir iyileşme sağlamadığını gösteriyor.
Ekip, araştırma verilerine dayanarak kullanıcıların ekran boyutu, çözünürlük ve izleme mesafesine göre gözün sınırını aşan bir fark olup olmadığını öğrenebileceği çevrim içi bir hesaplayıcı geliştirdi. Bu araç sayesinde kullanıcılar, mevcut televizyonlarının çözünürlük seviyesinin görsel algı açısından yeterli olup olmadığını kontrol edebiliyor.
Uzmanlar, görsel kalite algısının yalnızca piksel sayısına bağlı olmadığını, ekran parlaklığı, kontrast ve renk doğruluğunun da izleme deneyiminde belirleyici unsurlar olduğunu belirtiyor.
Araştırma, televizyon seçiminde çözünürlükten çok izleme mesafesi ve ekran boyutunun dikkate alınması gerektiğini ortaya koyuyor. 4K çözünürlüğün çoğu kullanıcı için ideal sınırı temsil ettiği, 8K ekranlara yönelmenin ise görsel anlamda kayda değer bir katkı sunmadığı belirtiliyor.
Bu sonuçlar, üreticilerin çözünürlük artırmaya odaklanmak yerine renk doğruluğu, kontrast oranı ve enerji verimliliği gibi alanlarda yenilik yapmasının daha etkili olacağını gösteriyor.